16 Nisan 2012 Pazartesi

Performans yönetimi



“Performans yönetimi ??”,  “Ne alaka!!!!” dediğinizi duyar gibiyim. Resmi sınırları 08:00-18:00 arası olmasına rağmen, yaşadıklarımız ve bize hissettirdikleri, resmi saat dışına taşan istekleri nedeniyle hepimizin yaşamında nasıl da önemli bir yer tutuyor profesyonel iş dünyamız.

Zurih’te sirke gitme fırsatı bulduğumu ve çok keyif aldığımı söylemiştim. Yapılan gösterilerin muhteşemliğini izlerken, bir yandan da bu muhteşemliğin sırrını düşündüm.

Neydi bu başarının sırrı? Gösteriyi yapan kişilerin her birinin kişisel olarak işlerini iyi yapması yeterli miydi hatasız şovlarla insanları büyülemek için? Birden fazla kişinin ortaklığını gerektiren, üstelik de yaralanma / ölüm tehlikesi taşıyan oyunlar için, kişisel becerilerin çok önemli bir yeri olduğu kesin, ancak daha önemlisi, performansı gerçekleştirecek kişiler arasındaki ahenk, güven çok daha önemliydi.   

Birlikte gösteriyi yaptıkları arkadaşlarının üstlerine düşen görevi tam yapacaklarına, son dakikada yarı yolda bırakılmayacaklarına güvenleri tam olmalıydı –ki, kendilerini onlara teslim edebilmeliydiler.

İş dünyasında da böyle değil mi aslında? İyi bir takım olmanın ve şapka çıkartılacak bir iş çıkarabilmenin en büyük anahtarıdır, takım üyelerinin birbirlerine güvenmesi ve paylaşımcı olması. Hal böyleyken, daha hırslı ve kalifiye takım üyelerinin sayılarını çoğaltmak, çalışan ile çalışmayanı farklı değerlendirebilmek adına ortaya konan performans yönetim sistemleri, takım üyeleri arasındaki ortak amaç ve birlikte çalışma duygusunu köreltmiyor mu? İnsanların paylaşımcılığını azaltıp, üyelerin birbirine güvenemediği ve rol çaldığı ortamlara sebep olmuyor mu?

Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak şart mıdır?  Çalışan ile çalışmayanı ayıralım derken, takım olma bilincini kaybetmek mi gerekir?

2 yorum:

  1. İnsana güveni aşıp da değerlendirme olayına girildiği zaman orada artı-eksi, güçlü-zayıf mutlaka devreye giriyor, artı ve eksi olarakda düşününce her iş için mutlaka ekside oluyor ve dolayısıyla performans değerlendirmesi yapılan rekabet ortamında güçlünün zayıfı yediği ortamlar çıkıyor. Umuyorum herkesin iyi niyet içinde işlerini yaptığı ve zayıfsa vardır birşeyleri güçlü olacağı dönemlerde olacaktır şeklinde düşünülen, insana güven duyulan ortamlar günbegün artacaktır.
    İyiki varsın canım Sare. Sorgulayan insanlara bu dünyanın her zaman ihtiyacı var.

    YanıtlaSil
  2. Daha nasil dile getirebilirdi ki.... Harika... Yüreginin emegine saglik Sarem.

    YanıtlaSil